Sainte Pulchérie Lisesi, eğitim ve öğretim alanında; düşünmeyi, sorgulamayı, eleştirel düşünmeyi hedefleyen bir okuldur. Bu bağlamda, okulumuzda yaratıcı ve yenilikçi felsefe etkinlikleri, uzun yıllardır sürdürülen bir gelenek olarak devam etmektedir. Mardi Philo ve Ciné Philo'nun faaliyetleri yıl boyunca devam etti...Bu makale, Sainte Pulchérie Lisesi'nde felsefe üzerine genel bir portre sunuyor…

Bu yıl çok yoğundu ve büyük bir başarıya imza attık: Türkiye’de 24. Felsefe Olimpiyatı’nı kazanan Ahmet Mansur, Sainte Pulchérie Lisesi’nde düzenlenen törende birincilik ödülü aldı. Onunla gurur duyuyoruz…

İki felsefi toplantıyla yıl noktalandı: Mardi Philo ve Ciné Philo. Mardi Philo’nun oturumları sırasında Seda, Victor Frankil ve Şimal, Shakespeare ve felsefe başlıklı bir sunum yaptı. Bu sunumları felsefi tartışmalar izledi.

Geçen sene Ciné Philo etkinliğini başlatan 12. sınıf öğrencileri bu etkinliği canlandırmaya devam ettiler. Felsefi bir bakış açısıyla Jean-Luc Godard’ın “Pierrot le fou”, Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu”, Tarkovsky’den “Kurban”, Ingmar Bergman’ın “Yedinci Mühür” filmlerini analiz ettiler.

Uzaktan eğitim sırasında, 12. sınıf öğrencileri, Google Meet aracılığıyla “Dogville”, “Paterson”, “Ordet”, “Laurence Anyways” ve “La double vie de Véronique” filmleri etrafında felsefe yapmaya devam ettiler.

Zoom: 12. sınıflarla Ingmar Bergman’ın “Yedinci Mühür” filmi

31 Kasım 2019’da ilk Ciné Philo toplantısının teması Ingmar Bergman’ın Yedinci Mührü idi. Katılımcılar filmin temasını tartıştılar, daha sonra genel bir analiz yaptılar.

12D sınıfından Ahmet Mansur, “Yedinci Mühür” filmi ile ilgili çalışmalarını ve geri bildirimleri şöyle anlatıyor:

“Ve kuzu yedinci mührü açınca göğü bir sessizlik bürüdü. Bu yarım saat kadar sürdü ve yedi melek ellerindeki yedi borazanı çalmaya hazırlandı…Mühürlenmiş Zaman eserinde, Andrei Tarkovski kendisi için karakterlerin görünüşte durağan/statik; ancak içten içe ağır bir yük altında boğulan karakterler olduğunu söylemiştir. Ingmar Bergman’ın Yedinci Mühür filmi, sinema tarihi içerisinde, bu önermeyle en çok uyuşan filmlerden biridir. Haçlı Seferleri ertesi, kara ölümün kol gezdiği Avrupa’da, yurduna dönen bir şövalyenin gözünden; hayatın anlamsızlaşmasını, öte dünya düşüncesinin güvensizliğini sunar izleyiciye Bergman. Baş kahramanımız, şövalyenin ise, bu anlamsızlaşma pençesinde, fizikî açıdan durağanlaşmasını görürken, ruhanî açıdan gerek hayatı sorgulaması, gerek bunca yıllık yaşamını anlamlandırma çabasında, gözler önüne serildiği gibi derin bir iç çatışma yaşadığını görürüz. Ölüm karakterinin sinema sahnesine insan tasvirinde girmesiyle beraber, bütün film boyunca anlatının ana izleğini oluşturacak satranç teması da, hayatın sembolik bir anlatımını sunmaktadır. Mamafih, satranç (yani yaşama tutulma/yaşam atılımı) ölümü geciktirmektedir.”

Filmdeki çeşitli sahnelerde yer alan sembollerin tartışılması ardından; son olarak ölüm, hayat, inanç gibi kavramlar tartışıldı.

Katılımcıların görüşleri:

“Belki hayatım boyunca izlemeyeceğim bir filmi izleyip bunun üzerine bir çok insanla tartışmak çok güzeldi.”(Deniz)

“Geçtiğimiz seneden beri yürüttüğümüz Ciné-Philo etkinliğinin bu seneki ilk buluşmasını etkili bir şekilde gerçekleştirdik. Gerek izlediğimiz “Yedinci Mühür” adlı film hakkında yaptığımız eleştiriler, gerek filmin işlediği konular hakkında yaptığımız tartışmalar bize; kendimizi, hayatımızı ve hayat sonrasını sorgulamayı sağladı. Düşüncelerin kuvvetli bir şekilde atıldığı bu ortamın sahip olduğu ambiyansın kaybolmaması umuduyla, bir sonraki buluşmalar için sabırsızlanıyorum.”(Efe)

“Yedinci Mühür filmiyle ilgili yaptığımız Ciné-Philo etkinliği, gündelik hayatta sık gündeme gelmeyecek, yaşam ve ölüm gibi kavramların derinlemesine tartışılabileceği bir ortam sağladı. Bu etkinlik sayesinde, filmde yer alan konularla ilgili, kendi fikirlerimizi serbestçe paylaşma imkanı bulabildik.”(Yağmur)

Zoom: 10. sınıflarla Ciné Philo

“Sınıftan daha samimi bir ortam vardı. Üzerine tartışılan film hakkında ilginç bilgiler öğrendim ve üzerine tartışmak, fikirlerimizi sunmak çok hoşuma gitti.” (Lara)

“Arkadaş ortamında olduğu için samimi ve akıcıydı. İlgi çekici ve değişik bir filmi incelediğimiz için farklı fikirler söylendi. Güzel bir ortam vardı.” (Alara)

“Filmi arkadaşlarımla tartışmam sayesinde, hiç düşünmediğim bakış açılarını görmemi sağladı. (Yavuz)

“Arkadaşlarımızla beraber çok güzel bir sohbet ortamı oluşturduk ve birçok soru üzerine tartıştık. Gerçekten çok samimi bir ortamdı ve hepimiz fikirlerimizi belirtme fırsatı bulduk.” (Beril)

“Filmi izlerken fark etmediğim veya ilgimi çekmeyen noktaların önem taşıdığını gördüm. Eğlenceliydi ve ikramlar da vardı.” (Zeynep)

Kısacası, bu yıl da, öğrencilerimiz, bize felsefe dolu bir yıl yaşattı! Gelecek yıl görüşürüz!