Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.
Başa dön

10. Sanatçıların İlkbaharı

Sanatçıların İlkbaharı 15 Nisan Cuma - 22 Nisan Cuma 2011 tarihleri arasında, sizleri, Sainte Pulchérie Lisesi'ne bekliyor. 10 sanatçının katıldığı ''Türkiye'nim binbir rengi'' teması altında toplanan sergiyi görme olanağını kaçırmamalısınız.

Açılış kokteyli : 15 Nisan 18.30

Gülçin ANIL

“Gönül buğday tanesine benziyor,bizse değirmene.
Değirmen nereden bilecek bu dönüşün sebebi ne?”
Mevlana Celaleddin Rumi

“The heart is like a grain of wheat, and we are like the mill.
How could the mill know why it turns?”
Maulana Jalaluddin Rumi

Therese AMBÜHL

Çiçeklerin ve renklerin esin gücü

The inspiring power of Flowers and Colours

Sabine BUCHMANN

1996 yılından beri Türkiye ve Fransa’da sergiler düzenleyen Sabine Buchmann, kendini minyatüre adamıştır. Minyatürün tarihi, coğrafi özellikleri ve renklerini araştıran sanatçı « le Printemps des Artistes » Sergisinin 1001 rengi için Batı süslemelerini Türk minyatürü ile harmanlayarak gizemli bir Türkiye resmetmeye çalıştı.

Sabine Buchmann devotes herself to the art of miniature. She has held exhibitions in Turkey and France since the year 1996. After having explored the colours and the historical and geographical aspects of the art of miniature, she has chosen to mix Western ornaments and Turkish miniature in order to depict a mystical Turkey for the 1001 colours of « le Printemps des Artistes »

Valérie ÇELEBI

Sanatçı, İznik çinisi geleneksel motiflerini İstanbul imgeleri ile iç içe resmediyor ve görsel anlatımları birleştirerek kendine has yeni bir dünya yaratıyor.

These profound images of Istanbul are combined with the symbolism of Iznik pottery’s traditional motifs in order to create a new world in which the visual expressions are associated in unique and original ways.

Ayla ÇİTAK

« Kökeni Fatih Sultan Mehmed’e kadar dayanan kapalı çarşılarımız, içine girildiğinde, insanı günümüzden alıp geçmişe taşıyor. Bu tarih kokan yapıların içinde barındırdığı o mistik hava ve renk cümbüşü, fırçamın en büyük ilhamı oldu. »

“Our Bazaars, which started at the times of Fatih Sultan Mehmed, carry you back to the past once you enter their realm. The mystical atmosphere and the profusion of colours of these historical places have been my greatest inspiration.”

Sophie GREIVELDINGER
İstanbul’u hissedebilmek, duygusal ve görsel kesitlerle ?
“Türkiye’nin Ruhu” büyülüyor, “Kadınlar” cezbediyor,
“Suyun akıntısı” sürüklüyor ve ” Küçük meslekler” “ilham veriyor.
Bir tutku, iki fotoğraf makinesi ve onu keşfetmek için dört yıl…
Ama sizlerle paylaşılacak olan “Türkiye’nin Binbir Rengi”!

How to catch Istanbul, a real patchwork of visions and emotions?
The “Spirit of Turkey” floods us, the “Women” seduce us, “Down stream”
takes us away, and “Little jobs” inspire us.
One passion, two cameras, four years to discover it…
But “A thousand and one colours from Turkey” to share with you!

Derya ÖZEN

Derya ÖZEN tarihimizin gizemli ve sır dolu harem olgusunu irdeleyerek tuvallerine yansıtmıştır. Oryantalist özelliklerini taşıyan kompozisyonlarla, büyüleyici kadınları tarihi bir yolculuğa davet ediyor.

In her paintings, Derya ÖZEN explores the harem, secret and mysterious “phenomenon” of our history. Her fascinating women, in compositions, with Orientalist characteristics, invite us to journey through time.

Katherine HARDY

Katherine, iki yıldır Türkiye’de yaşıyor. Büyüleyici şehir İstanbul ve Boğaz’ın kendisi için sonsuz bir hayranlık ve heyecan kaynağı olduğunu resimleriyle ifade etmektedir.

Katherine has been living in Turkey for two years. Through her paintings, she expresses her amazement and the deep emotion she holds for the Bosphorus and Istanbul, this ever fascinating city.

Engin SULUYER

Ressam çalışmalarında alınlarından akan terle, nasırlı elleriye toprağa bereket veren, yufka yüreğini ve gülümseyen yüzünü kimseden esirgemeyen Anadolu insanını ve yaşlı köylüleri izleyiciye sunmaktadır.

Fertilizing the soil with the sweat of their foreheads and their hardened hands, farmers from Anatolia and old villagers don’t conceal their tender hearts and smiling faces.

Cemal TOY

Resimlerinde bütün bir insanlık macerasının, yok olmuş veya yok olmaya yüz tutmuş kültürlerin, sembollerle işaret ettiği gerçeğin izini süren sanatçı, resim çalışmalarını aynı arayışlar çerçevesinde sürdürmektedir.

In his paintings, the artist tries to transcribe, through their symbols, the traces of extinct cultures or cultures doomed to disappear from the great adventure of mankind, and pursues his artistic work in this way.

“Od’A – Ouvroir d’Art’’ Ziyaret Saatleri Pazartesi – Pazar 9.00 -18.00 arası (Çarşamba günü : sabah sacede – 12.00’ye kadar/ Pazar günü 14.00-18.00 arası)

“Od’A – Ouvroir d’Art’’ Open from Monday to Sunday from 9.00 to 18.00, except on Wednesday morning fron 9.00 to 12.00pm and Sunday afternoon from 14.00 to 18.00.

Sainte Pulchérie Fransız Lisesi, Küçükparmakkapı, Çukurluçeşme Sokak No:7 Beyoğlu – İstanbul

X