Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.
Başa dön

Yazar Pınar Kür ile Söyleşi

Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Sainte Pulchérie Fransız Lisesi olarak farkındalık yaratmak ve farklı bir proje kapsamında kadının toplumdaki yerini, konumunu ve buna bağlı yaşananları incelemek, araştırmak ve bu konuda bilinçlenmenin bir parçası olmak istedik. "Edebiyat ve Kadın" teması çerçevesinde ünlü yazarımız Pınar Kür ile Lise 2 öğrencilerimizin katılımıyla 20 Şubat Çarşamba günü okulumuzun medyateğinde bir söyleşi gerçekleştirdik.

Pınar Kür, Liseyi New York’ta okudu. Üniversite eğitimini New York ve İstanbul’da tamamladı. Fransa’da Sorbon Üniversitesi’nde “Yirminci yüzyıl tiyatrosunda gerçeklik ve yanılsama” konusunda doktora verdi. Bir süre Ankara’da Devlet Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalıştı (1971-1973). Yazar ve oyuncu olarak tiyatro ile uğraştı. Roman ve hikaye yazarı. Akademisyen olarak çalışmalarına devam ediyor.

Pınar Kür, eserlerinde kadın sorunlarını işledi. “Asılacak Kadın” adlı romanındaki Melek karakteriyle toplumun kadına ne denli acımasız yaklaştığını, kemikleşmiş ön yargıların bir kadının hayatını nasıl kolay elinden alabildiğini yüzümüze çarptı.

10. Sınıf öğrencilerimiz Kür’e, “Türkiye’de kadının en büyük problemi nedir?” diye sordular. Pınar Kür, Türkiye’de kadının birçok problemi olduğunu, kadının ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü, kadına yönelik şiddetin önüne geçilemediğini, sığınma evlerinin mağdur kadınlara yardım etmeye çalıştıklarını, yeterli olmasa da birçok irili ufaklı kadın örgütü olduğunu anlattı. Kadına yönelik pozitif ayrımcılığın olmadığından bahseden yazar, öncelikle gençlerin kadına yönelik sorunlar üzerine düşünmesi, bilinçlenmesi gerektiğinden bahsetti.Gençlerin kadın örgütlerinde görev almalarının ne denli önemli olduğuna değindi.

Pınar Kür, çocukluk yıllarını Amerika’da geçirdiğini ve o dönemde Amerika’da da kadınların ancak sekreter pozisyonuna kadar yükselebildiğinden, kadın doktorlara hiç kimsenin muayene olmak istememesinden, kadınların sadece hemşire olabildiğinden bahsetti. Bugün Amerikan dizilerinde mutlaka Hispanik, zenci, Hintli oyunculara yer verilmesinin toplumdaki ön yargıları kırmada olumlu etkisinin olduğunu söyledi.

Türkiye’de kadın sorunlarının çözülmesi için kültürel kodların değişmesi gerekiyor. Kadına “birey” olarak bakılması gerekiyor. Türkiye’de kadın olmak ömür boyu ön yargılarla, ayıplarla, törelerle uğraşmak, düşündüklerini dile getirememek, içinden geldiği gibi gülememek, giyinememek olduğu sürece kadın sorunlarının çözümünde adım atamayacağız gibi görünüyor.

daha fazla+
X