2015 yılında kurulan SPARC 5665, kulüpten öte aslında bir takım. Onların deyimiyle, “yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bir aile”. Bu ailenin üyeleriyle; 10. sınıf öğrencimiz Beste, 11. sınıftan Ali Emre ve Ramazan, 12. sınıftan ise Ilgarla bir söyleşi gerçekleştirdik. Dünyada en çok robotik takımına sahip 3. ülke, Türkiye’de; 180 robotik takım arasında 7. sırada yer alan bu takıma dair ne biliyoruz?
SPARC 5665 Robotik Kulübünü nasıl tanımlarsınız?
Beste – Her sene, FIRST firmasının düzenlediği, FRC, Liselerarası robotik yarışmasına katılıyoruz. Aslında bilim ve teknoloji yarışması da diyebiliriz. FIRST’ün amacı; gençlere, bilim ve teknolojiyi yaymak ve sevdirmek. SPARC, Türkiye’deki ilk takımlardan biri; mentörümüz Abidin Hoca.
Ali Emre – SPARC, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında önemli başarılara imza atmış bir takım.
Ramazan – Bir robotik takımından daha çok, bir aile bence. Takıma girdiğimden beri her anımı takımdaki insanlarla geçiriyorum. Ilgar, mesela takım kaptanımdan daha çok abim gibi.
Ilgar – Benim için anlamı çok farklı. Aslında olay sadece robot yapmak değil; işin yüzde 30’u veya 40’ı, robot yapmak diyebiliriz. Eylül’de, okul açılır açılmaz, çalışmaya başlıyoruz. 9 ay boyunca sadece 6 hafta robot yapıyoruz. Bunun yanında projeler de üretiyoruz. Sosyal sorumluluk projesi, bilgilendirmek için projeler vs. Büyük şirketlerle sponsorluk görüşmelerine gidiyoruz. Ağır bir disiplin ve zamanlama söz konusu. O yüzden bir şirket olarak da görüyorum.
Görev dağılımınız nasıl oluyor?
Ilgar – Mentörümüz dahil toplamda takım 47 kişi. Altı kişi, dışarıdan arkadaşımız. PR, Mekanik (Yazılım ile aynı çatı altında) ve tasarım bölümleri var. Her bölümün kaptanları var. Ben, iki senedir takım kaptanıyım, tüm bölümlere hakim olmaya çalışıyorum.
Beste – Ben, proje, PR kaptanıyım. Her sene bir proje üretmek zorundayım. Sosyal sorumluluk projesi, sponsor bulma aşaması, bütçe gibi konularla ilgileniyorum. Ciddi miktarda paralar isteyen projeler bunlar. Belediyelerle konuşuyoruz, bazen de büyük şirketlerle.
Ali Emre – Mekanik kaptanıyım. Mekanik, PR’a göre biraz daha rahat. Çünkü nasıl bir robot yapacağımız, Ocak’ta belli oluyor. Biz o zaman robotu tasarlamaya ve üretmeye başlıyoruz. Üç hafta boyunca tasarım süreci oluyor. Sonra robotun atölyede üretimi ve yazılımı söz konusu. Sonra da yarışma zar zaten. Onun dışında, Mekanik, ARGE çalışması yapar; kendini geliştirir eğitimlerle. Ya da PR bir proje sunar, onunla ilgili mekanik ekibinden yardım ister.
Projelerden bahsedersek, neler var gündeminizde ?
Beste – FIRST’ün bizden istediği kriterler var. Mesela bir konferans düzenlemek, ödüle giden bir yoldur. Başka bir takımla ortak bir çalışma yapmak; bu bir eğitim olabilir, farkındalık çalışması da olabilir… Bunlar hep bir artı. Bu sene SPARC’ın hedefi, Online Eğitim. Bu dönemde bizler çok şanslıyız. Evimizde internetimiz var. Ülkemizin büyük bir kısmının böyle bir imkanı yok. Bunları görmezden gelemeyiz. Ben ne yapabilirim? Ben dernek bulabilirim, kampanya başlatabilirim, ses getirebilirim, ses getirebilecek yerlerle de iletişime geçebilirim. Bu konuyla ilgili şu an, sponsor ve derneklerle iletişim aşamasındayız. Aynı zamanda, ekoloji alanında da farkındalık çalışmaları yürütmek istiyoruz.
Maske üretimi ya da plastik kapak toplayıp fiziksel engellilere tekerlekli sandalye almak gibi küçük projelerimiz var.
Kimsesiz çocuklara da eğitim vermeyi düşündük. Onlara bilim ve teknoloji alanında eğitim verirsek eğer, onlara bir yol göstermiş, alan açmış oluruz. Kodlama mesela, geleceğimizin meslekleri arasına giriyor. Dolayısıyla yol olmak, bizim amacımız. Bizim kulüp, sezon olarak çalışmıyor. Her sene yeni bir projeyle başlıyoruz; ama geçmişteki projeleri de devam ettirmek durumundayız. İşin sürdürülebilir olması gerekiyor. Afrika Projesi gibi.
Söyleşimiz bununla bitmedi! Sürece iyi adapte olan SPARC’ın gündemdeki projelerine ve daha fazlasına, gelecek haftalarda yayınlanacak söyleşiminizin ikinci kısmından ulaşabilirsiniz.
