Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.
Başa dön

16. Kültür ve Edebiyat Sempozyumu ve 9. Makale Yarışması Ödül Töreni Gerçekleştirildi

Kültür ve Edebiyat Sempozyumumuz 2019 yılında da geniş katılımla büyük ilgi topladı. Bu yılki tema Zülfü Livaneli’nin gözünden Yaşar Kemal’in eserleriydi. Edebiyatseverler, öğretmenler, hem lisemizin hem de çeşitli okulların öğrencileri atölyelere katıldılar ve Zülfü Livaneli’yi dinleme imkanı buldular. Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban da bizimleydi.

Açılış konuşmasının ardından, öğrenci atölyeleri ve öğretmen atölyeleri düzenlendi.
Asuman Büke Kafaoğlu , İnce Memed Üzerine Bir Analiz; Seza Yılancıoğlu, Binboğalar Efsanesi Üzerine Bir İnceleme; Ayşe Lebriz Berkem, Yaşar Kemal’in Beyaz Pantolon Öyküsünü Canlandıralım;Sedat Girgin Yaşar Kemal’in Karakterlerinin Oluşumu, Görselleştirilmesi konulu atölyeleriyle çeşitli okullardan katılan öğrencilerle paylaşımlarda bulundular.
Edebiyat öğretmeni Nigar Şahin de ‘’Yer Demir Gök Bakır’’ filminin edebiyat derslerinde nasıl kullanılacağına dair bir paylaşım gerçekleştirdi.
“Brecht’’in: ‘’Gerçeği açıklamada ve dönüştürmede estetik uygulamanın biricik ve temel kuralı saflıktır.’’cümlesiyle konuşmasına başlayan Nigar Şahin: ‘’Sinema 7. sanattır ve diğer bütün sanat dallarından yararlanıyor.Yer Demir Gök Bakır romanı modernist bir romandır çünkü geleceğe kalmış,, günümüzde bile, toplumsal ya da kişisel hayatımızda romanda anlatılan haksızlıklar yaşanıyor. Bugüne geçmişi getiriyor, bu da romana değer katıyor.Romanın atmosferi kasvetli ve hiç iç açıcı değil, insanı sıkıştırıyor. ‘’Bir farenin kutuya sıkıştırılmış hali gibi’’. Yönetmenler görüntüleri sundukları zaman bir sonraki sahne ya da filmin sonu hakkında ipucu verirler. Filmdeki bütün aksesuarların bir anlamı var.” sözleriyle sinemanın ayrı bir dil olduğunu açıkladı ve Yer Demir Gök Bakır filmini yönetmen Zülfü Livaneli’nin de katılımıyla edebiyat derslerinde kullanımı ile ilgili değerlendirmelerini paylaştı.
Atölyelerin geri bildirimleri, Asuman Büke Kafaoğlu, Seza Yılancıoğlu, Ayşe Lebriz Berkem, Sedat Girgin ve katılımcı öğrenciler tarafından yapıldı.
Ünlü sanatçı ,Zülfü Livaneli edebiyat öğretmenleriyle yaptığı söyleşisine,sözleri Yaşar Kemal’e, müziği ise Zülfü Livaneli’ye ait olan Merhaba şarkısından söz ederek başladı. Yaşar Kemal ‘in Zülfü Livaneli’yi, tanımlarken kullandığı: ’’Sesi insanlığın sesi olan, çağın ustalarından biridir, Onun sesi derinlerden, halktan geliyor.” sözlerine yer verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü::
‘’Artık sanat oyun haline geldi..’’ Günümüzde ortalıkta ürün çok ama gerçek sanat yok fakat Yaşar Kemal oyun ile gerçek sanatı birbirinden kesin çizgilerle ayırmıştı. En büyük senfoniler halk müziğinden alınmıştır Kaspar Hauser sendromu ile insanlar nehirde yıkana yıkana geldi bugünlere. Yani herkes bir öncekilerin yaptıklarına eklemeler yaparak ilerledi.. Gelenek ve modernite arasındaki ayrımı anlamayan kişilerin de sanat yaptıkları söylenemez. Boş sanat ile obezite arasında benzerlik var insanların vücutlarını korusalar bile ruhları obezleşti.. ‘’Köleyiz ve bunun farkında değiliz.’’ Tek değerimiz tüketici olmamız, kendimizi özgür sanarak yanılıyoruz. Amaç durmadan tüketiciye mal satmak olunca kitap sayıları fazlasıyla artıyor. ‘’Bu kadar kaliteli ürün var mı dünyada?’’ ‘’Hikayesi ve özü olmayan bir şey anlatılabilir mi?’’ Romancının görevinin okutmaktır, amacına ulaşamayan romancının çalamayan bir piyanistten farkı yoktur. Yaşar Kemal edebiyat üzerine en çok düşünen insandır Yaşar Kemal’i epik romancıdır ve Dostoyevski ile benzer bir psikolojik romancıdır.

Merhaba şarkısına dair anılarından söz eden, hep kendini yargılayan ve mükemmeliyetçi bir kişiliği olduğunu anlatan Livaneli sözlerini şöyle sürdürdü:’’ Sinemanın, edebiyat ile karşılaştırıldığında daha bireysel olduğunu görürüz. Filmdeki tehlike, filmin birçok kişi tarafından yaratılmasıdır ve zamana dayanmaz. Madame Bovary anlayışlar sürekli değiştikçe defalarca çekilmiştir. Sinema ile edebiyatı bütünleştirmek önemlidir çünkü sadece sinema yetersiz kalır, zengin diyaloglar önemlidir . Sinemadaki oyuncular, duyguları hissetmemiz için altın parçalardır.’’
Zülfü Livaneli sinemanın teknik açıdan zorluklarını, kendi yaşadığı ‘’Yer Demir, Gök Bakır ‘’ filminin çekimi sırasında yaşadığı ilginç anılardan örnekler vererek dile getirdikten sonra konuşmasına son verdi

Makale Yarışması Ödül Töreni
Edebiyatımızın büyük ustası Yaşar Kemal’i , 44 yıllık dostu, sanat dünyamızın çok yönlü ismi Zülfü Livaneli’nin kalemiyle; bu dostluğu dile getirdiği,”Gözüyle Kartal Avlayan Yazar: Yaşar Kemal” eserini hareket noktamız olarak seçerek bir kez daha andık.

Makale yazma yarışmamızın bu yılki konusu, Zülfü Livaneli’nin “Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal” kitabıydı. İstanbul ili dahilinde 9 okul, 30 makaleyle yarışmamıza katıldı. Jürinin değerlendirmesine göre sonuçlar şöyle:
Ayşe Başak Ersoy / TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi (İstanbul İl Geneli Birincisi)
Elif Dakdevir / TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi ( İstanbul İl Geneli İkincisi )
Cansu Aşkar / FMV Özel Işık Lisesi ( İstanbul İl Geneli Üçüncüsü )
İpek Deniz Özkan / TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi ( İstanbul İl Geneli Üçüncüsü )
Seray Çakır / TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi ( İstanbul İl Geneli Üçüncüsü )
Mine Özbakır / Saint Benoit Fransız Lisesi (Mansiyon: Türkçeyi Kullanma Gücü Ödülü)
Şükriye Eda Canözer / Özel Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu ( Mansiyon: Araştırma Kapsamı Ödülü )
Hatice Simla Turhan / FMV Özel Işık Lisesi ( Mansiyon: Özgünlük Ödülü )
Enes Akyüz / TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi ( Mansiyon: Akademik Dürüstlük Ödülü )

Programın son bölümünde, Yaşar Kemal’in Pis Hikaye öyküsü, Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ayşe Lebriz Berkem’in çarpıcı performansı ve Saz ustası Erol Kar’ın türküleri eşliğinde sunuldu.

daha fazla+
X