Ayşenur Müslümanoğlu, lisemizden 2016’da mezun olur. Röportajımızın hemen öncesinde Galatasaray Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden ve aynı zamanda Bordeaux Üniversitesi’yle yapılan çift diplomalı programdan mezun olan Ayşenur, tüm üniversite hayatına dair önemli anları bize aktardı.
Lise döneminde nasıl bir öğrenciydin?
Lise döneminde çok büyük bir okuma sevgim vardı. Ayrıca, yazıyordum ve yazdıklarımı hocalarıma gösteriyordum. Bölüm olarak da zaten, bir şekilde kitaplarla bağlantısı olur diye, aklımda hep iletişim bölümü vardı.
Üniversitedeki yıllarını özetlemek istesen, nasıl özetlerdin?
Ben Fransızcası çok iyi olan bir öğrenci değildim. Güzel bir ittirmeyle yol alıyordum lisede. GSÜ İletişim Bölümü’nde ise lisedeki gibi yoğun bir şekilde işlenen Fransızca dersler yoktu. Buranın bana kattığı en güzel şeylerden biri, arkadaşlarım oldu. Hatta Sainte Pulchérie’den olan arkadaşlarım da bu üniversite hayatım boyunca hep var oldular. Çok keyifli bir dört yıl geçirdim.
Pandemi dönemini nasıl geçirdin?
Bitirme tezimin yazım sürecine denk geldi, pandemi. Eve kapanma durumu zorlayıcı oldu; ama yazma konusunda yardımcı da oldu bana. Hocalarımız, hepimizin moral ve motivasyonuna göre hareket ettiler. Bazı dersler daha zevkli hale geldi, bazı hocalarla daha çok iletişim kurduk…
Şu an okuyan lisedeki öğrencilere ne söylemek istersin?
Kendime mesela “kendini tanı!” demek isterdim; ama mümkün değil o süre için. Herkesin, aynı şekilde aynı hızda ilerlemediğini gördüm. Başarı hikayelerinin daha önce başladığını fark etmek lazım. Başka insanlar nasıl yolculuklardan geçmiş ya da oturdukları yerler değil de, oturmadan önce oraya nerelerden yürümüşler vs. bu soruları sormak lazım. Sonra bunları öğrenip kendini ona göre hazırlamak ve ölçmeye çalışmak lazım. Herkes farklı şekilde ilerliyor, bunu bilip kendine dönmelisin!