Sainte Pulchérie Lisesi, sergi salonu Od'A-Ouvroir d'Art'ta sanatçı Bubi'nin sergisini sunmaktan mutluluk duyar. Açılış gecesinde çekilen fotoğraflara aşağıda yer alan albümden ulaşabilirsiniz.
Bu muhteşem, sıra dışı, var olmayan bir resmin peşindeki sanatçının eserlerini 22 Ocak -22 Şubat tarihleri arasında keşfedin. Şair İlhan Berk, Bubi’nin çalışmalarını şu sözlerle ifade ediyor:
“Bubi resimler çarpsın, yıksın, yıkma parçalama sevinci versin istiyor. Bubi’nin resmi en başından bir protestodur, dahası neredeyse protesto bir ilkedir onda. Bir yaşama biçimidir, giderek, bu yüzden onun resimleri, mutluluk, sevinç vermez. Başlangıçtaki kimi resimleri, sonra da kağıtla oynaması, kağıda dikişler atması ve kolajlara yumulması dışında, gülmez onun resimleri; somurtur. Tedirginlik verir daha çok.”
Bubi görmezden geldiği tuvalden yavaş yavaş uzaklaşır. Kumaşlar, ipler, zincirlerle çalışır… Taa ki onu ünlendiren o meşhur eserlere; “Kafeslere” varana kadar… Dünyaya onlar aracılığıyla bakar.
22 Ocak’ta 200’den fazla davetlinin katılımıyla açılışı yapılan bu sergi, sanatçının farklı dönemlerini bir araya getiriyor ve çalışmalarının gelişimini gösteriyor: Motifler, dikişili kolajlar, şekilli tuvaller, aplike yüzeyler, kafesler.
“5. Dönem/Bubi” 21 Ocak-22 Şubat 2014
Galeri Od’A-Ouvroir D’Art/ Sainte Pulchérie Lisesi
Pazartesinden cumartesiye hergün 9.00-18.00 arası açık (çarşamba hariç)
Çukurluçeşme sok. no 7 Küçükparmakkapı
BEYOĞLU-ISTANBUL
Milföy Kulübü’nden iki genç gazeteci Hayalnaz Çebi ve Oğuz Kurumcan Bubi’yle röportaj yaptı. O röportajdan birkaç alıntı:
Eserlerinizden biraz bahsedebilir misiniz? Sanat eleştirmenleri sizden “anarşist” olarak söz ediyor, sizce bunun nedeni ne?
Hiç bilmiyorum hakkımda yazılanları yapılan tanımlamaları genelde okumam. Ayrıca “anarşist” tanımının ne anlama geldiğini de çok iyi kavrayabildiğimi söyleyemem. Ben hayatımı yaşıyorum sadece. Bu hayatın diğer hayatlardan farklı bir kısmı yok.
İnternette hakkınızda yapılacak kısa bir araştırmada eserlerinizin büyük talep gördüğü hakkında onlarca haber bulunuyor. Neden sizin eserlerinizi tercih ediyorlar?
Bunu benden çok onlara sormanız lazım. İlla bana sormakta ısrar ederseniz kendimi onların yerine koyup seçimlerinde haklı olduklarını söyleyebilirim.
Sizce İstanbul Modern’deki eseriniz neden sansürlendi?
Üretimimi yeterince doğru kavrayamadıkları için işimi sansürleme hatasına düştüler. İnsanlar anlayamadıkları şeylerden genelde korkarlar. Eserim müze yöneticilerini tedirgin edip korkutmuş olmalı.
Bir röportajınızda, “Sanatçı özgürleştiği müddetçe sanat yapabilir” dediniz, sizce bugünkü sanatçıların kaçı gerçek anlamıyla işini icra ediyor?
Başkaları adına söz alamam. Özgürlük kişisel ve toplumsal tarihten kurtulmaktır. Başka bir değişle geçmişinizi sevinçlerinizi üzüntülerinizi işinizde kullanırsanız taraf olmuş olup farkında olmadan veya bilerek kendi tarafınızı tutarsınız, sanat tarafsızdır. Sanıldığının aksine sanat öğretici değildir. Sanat düşündürür. Ama bir hoca gibi öğretme görevi yoktur. Toplumsal tarihten de söz almaz, sanatın konusu tarih yazmak, hikayeler anlatmak, toplumları yönlendirmek geliştirmek değildir.
Sizce sanat toplumdan kopmuş ve tekdüzeleşmiş midir, evet ise böyle olmasının sebebi nedir?
Bir işin sanat olabilmesi için öncelikle toplumdan kopmuş olması gerekir. Toplumla uyumlu bir yol izlemez sanat, başka bir deyişle toplum umurunda değildir. Sanat öğretici, didaktik ve faydalı değildir. Sanattan iyi çocuk rolü beklemek onu iyi anlamamanın bir sonucudur.
Yeni bir sergi açmayı düşünüyor musunuz?
Sürekli yeni sergi teklifleri alıyorum, kendime olan güvensizliğimden olacak hiç birini reddedemiyorum. Hayır demeyi hala öğrenemedim. 22 Ocak ile 22 Şubat tarihleri arasında Sainte Pulchérie Lisesi’nde sergi açacağım ve böylece öğrenciler okullarının içinde çalışmalarımla tanışabilecekler.
