Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.
Başa dön

14. Kültür ve Edebiyat Sempozyumunun Ardından

"Edebiyat ve Mizah" temalı sempozyum ile "Aziz Nesin’i Okumak, Anlamak, Anlatmak" konulu makale yazma yarışması ödül töreni 1 Nisan 2017 Cumartesi Sainte Pulchérie Lisesi’nde gerçekleştirildi. Bu vesileyle edebiyat ve mizah dünyasının ünlü isimleri okulumuzda bir araya geldi.

Programda, Prof. Dr. Muharrem KAYA “Mizah Kuramları Bağlamında Nasrettin Hoca Fıkraları’”, Cihan DEMİRCİ “Mizah, Edebiyatın Neden Üvey Evladıdır?”, Metin ÜSTÜNDAĞ “Dünden Bugüne Mizah ve Edebiyat”, Zeynep ORAL “Aziz Nesin’e Borcumuz”, Vedat ÖZDEMİROĞLU “Paşa Gönül Kriterleri”, Ezel Akay “Hikaye Anlatıcılığının Altın Çağı”, Hasibe EREN “Mizah Üzerine” konularında konuştular.

Okul Müdürü Alexandre Abellan konuşmasının sempozyumun açılışında yaptığı konuşmanın sonunda mizaha “Mizahsız toplum ve politika, geleceği olmayan bir toplum ve politikadır.” diyerek mizahın önemini vurgulamıştır.

Katılımcıların konuşmalarından alıntılar:

M. KAYA: Doğu ve Batı toplumlarında mizah ve gülmek bir tür otoritenin sorgulanmasını beraberinde getirdiği için hoş karşılanmıyor ama sonuçta insanı bir şey. Tarih boyunca gülme eylemi bir bozukluk olarak görüldü. Mizah, kültürel bir anlayışla her toplumda farklı oluşur.

C. DEMİRCİ: Aziz Nesin bize ’Çocuklar dikkat edin. Mizahçıyla deli arasında çok ince bir çizgi vardır. Sakın bu çizgiyi geçmeyin’ dedi. Mizahçıyla deli arasındaki fark, deli, deli olduğunu kabul etmez. Mizahçı ise deli olduğunun farkında olup, bunu çevresine fark ettirmeden yazıp çizen insandır.

M. ÜSTÜNDAĞ: Bütün sanatlar formdur. Mizah ise hepsinin üzerinde yapı bozucudur. O yüzden üvey evlat sayılıyor. Sanatlar, bir yapıyı oluşturur. Mizah ise o yapıyı bozar. Mizah bu yapıyı ne kadar yerle bir ederse o kadar başarılıdır. İnsanlar, ağlayarak ve gülerek öğrendiklerini unutmazlar.

Z. ORAL: Onun için mizah araçtı, halk yararına işlevi olan bir araç. Bu işlev okuru güldürme yoluyla düşündürmeye itmekti; toplumdaki yanlışlıkları gözler önüne serip okura toplumu ve dünyayı değiştirme özlemi ve isteği vermekti.

V. ÖZDEMİROĞLU: Kelimelerin nesne olduğuna inanıyorum. Ağzımızdan çıkan sesler söze dönüştüğü an artık birer maddedir ve kimyamıza etkileri vardır. Nasıl ki spirit ruhsa ve spiritüel ruhaniye ise espiri de aynı bağdandır. Espiri, kelimenin ruhudur espirinin komik olması gerekmez.

E. Akay: Savaş döneminde uzun bir ekmek kuyruğunda bir yaşlı bayan her gün altı saat bekliyor, sırası gelince, “Aaa param kalmamış!’diyor. Arkasındaki, sonunda soruyor ’Madem paranız yok neden her gün sırada bekliyorsunuz?’ Cevap şu: ’Param yok demesem, kim bilecek paramın olmadığını.’ Aziz Nesin de acı mizah yapan biriydi.

H. EREN: Sıdıka’nın çok genç kadına esin kaynağı olduğunu, duymak mutlu etti beni. Sıdıka evlendirilmek üzerine yetiştirilmiş ama her şeye karşı duruyor, Sıdıka’nın günümüzde hâlâ söyleyecek çok şeyi var. Kadınlar için yazılmış en özel Türk karakteri.

Makale Yarışması Ödül Töreninde Türk Müdür Başyardımcısı Mina Akçen: “O Aziz Nesin ki hayat verdiği karakterler ve bu karakterlerin rol aldığı olaylarla toplumun her kesimine söz hakkı vermiş, memleketin dört bir yanında yaşanan acı, tatlı, komik, trajik olayları kendine has dili ile, ama şivelerinden yöresel deyimlerine kadar kültürel ve sosyolojik motiflerini gözeterek okuyucuyla buluşturmuş bir yazardır.”

“Aziz Nesin’i Okumak, Anlamak ve Anlatmak” konulu yarışmada ödül alanlar:

1.lik ödülü: Özel Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencisi İren Azra Coşkun
2.lik ödülü: Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Lisesi öğrencisi Deniz Turan
3.lük ödülü: Erenköy Işık Lisesi öğrencisi Nilsu Yıldız ve Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencisi Elif Erzincan.

Konuşmaların ardından düzenlenen kokteyl ile sempozyum son buldu.
Katılımcılara yürekten teşekkürlerimizi sunarız.

daha fazla+
X