Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu,büyük fikir adamı, asker, siyasetçi, lider, devrimci, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlamanın 84. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.

“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmışkural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” sözleriyle bilimin aydınlattığı yolda gelişen sağlam bir zihniyetin gelişmesi için mücadele eden bir liderdir Atatürk…

Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet rejimini halkının geleceğinin teminatı olarak görerek yaptığı devrimler, yarattığı mücadele ruhuyla bir araya getirerek kuran büyük bir “DEVRİMCİ”dir…

İdealleri ve ülküsünü tüm dünyaya karşı savunan dönüştüren büyük bir “GÜÇ”tür…

İnsana, doğaya, hayvana ve tüm canlılara karşı duyarlı, hassas bir “İNSAN”dır…

Asaleti, bilgisi, cesareti, halkına duyduğu güveni, kararlılığı ile gerçek bir “LİDER”dir…

Askeri dehası, komuta gücü, kazandığı zaferler ile gerçek bir “BAŞKOMUTAN”dır…

Tüm dünya liderlerinin örnek aldığı ve saygı duyduğu gerçek bir “DEVLET ADAMI”dIr…

Sığ akıllara sığmayacak bir “DAHİ”dir…

Ve dahası…

57 yıllık ömre sığdırılabilecek sıfatlardan daha fazlasını hak ettiği için 84 yıldır her 10 Kasım’da yeniden doğuşun simgesidir Atatürk…

Ebediyete intikalinin 84. yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tüm ilke ve devrimlerinin ışığında, her geçen gün daha iyi anlayarak anıyoruz…

Bu yıl öğrencilerimiz, Sainte Pulchérie Lisesi,  Taksim Meydanı ve Dolmabahçe Saray olmak üzere üç farklı mekanda anma gerçekleştirecekler. Okul müdürümüz Hermine Ridé ve Türk Müdür Başyardımcımız Minâ Akçen’in konuşmalarından iki alıntıyı sizlerle paylaşıyoruz. 

Mme Ridé:

“Ölüm denilen o büyük göksel ayrılığın mucizesi,

gidenlerin aslında çok da uzakta olmamasıdır..

Onlar aydınlık bir dünyadalar,

ama onlar, karanlık dünyamıza, şefkatli tanıklar olarak katılırlar.

Onlar yukarıdalar ve çok da yakınlar.

Ey sen her kimsen, o çok sevdiğinin mezarında ölü olduğunu düşünen,

onun tarafından terk edildiğini düşünme.

O her zaman oradadır. O her zamankinden daha çok yanında.

Ölümün güzelliği hep mevcut olmasıdır.

Sevilen ruhların anlatılmaz varlığı bize gülümserken bizim gözlerimizde yaşlar vardır.

Yas tutulmamalı, o gitmedi.

Artık onun tatlı yüzünü görmüyoruz…

Çünkü Ölüler görünmezdir, ama kayıp değildirler.”

Victor Hugo bu sözleri oğlunun karısının cenazesinde telaffuz etmiştir. Bugün Atatürk’ün 84. ölüm yıl dönümünde okunuyor.

Bu hatıraya saygı, çünkü o hala hayatta.”

Mme Minâ:

“Ben cumhuriyet kadınıyım,
Seçme seçilme hakkı varken elimde
Razı gelemem haksızlıklara
Bir anne, bir kadın olarak
Hayat savaşında hep varım yiğitçe ve mertce,
Erkeklerle omuz omuza savaşmak varken
Susamam son sözümü söylemedikçe

(…)

Ekmek, özgürlük, eşitlik savaşında,
Sinemem bir köşeye, korkuyla ve sessizce,
İlkeler elimde yürümek varken,
Değişemem özgürlüğümü parayla, malla
İnkar edemem Nene hatunu, Kara Fatmayı,
Unutamam Çanakkaleyi, Dumlupınarı, Kurtuluş savaşını
İşte bu duygularla, Bizler Mustafa Kemal’i UNUTMAYIZ
UNUTTURMAYIZ !”