İstanbul’da geçirdikleri 4 günün sonunda Marsilya’lı konuklarımız, lisemiz ve şehrimiz hakkındaki izlenimlerini geliştirdiler. Her sabah, önce günlük antrenmanlarını yapmak üzere stada gittiler sonrasında da kültürel bir keşfin yolunu tuttular. Son günlerde neler olup bitti? Öğrenciler dünya kenti İstanbul hakkında neler düşünüyorlar?...
Marsilya ve İstanbul, birçok kıtanın ve kültürün kesiştiği noktalarda yer alan iki önemli liman kenti. Denize açık, 2600 yıllık tarihi geçmişin şekillendirdiği özellikleri taşıyorlar. Her ikisi de hem sosyal, mimari, dini zıtlıkların yarattığı kültürel zenginliklerin büyüsüne sahip…hem de…ortak futbol sevgisine!
Henri Daumier Lisesi öğrencileri, 19 Ekim çarşamba sabahı, antrenman sonrası bize izlenimlerini aktardılar:
Laurent Gilbay, 18 yaşında: “Babam Türk, annem Fransız. İstanbul’da olmaktan çok mutluyum. Tabii ki benim için özel bir durum. Ancak birkaç kelime Türkçe konuşabiliyorum. Buradaki arkadaşım Kaan’la adres ve telefonlarımızı birbirimize verdik. Bu seyahat dönüşü haberleşmeye devam edeceğiz.”
Kevin Issouf, 17 yaşında:” Bu kadar iyi ağırlanmayı beklemiyorduk. İtiraf etmeliyim ki Türkiye hakkında çok olumlu fikirlerimiz yoktu. Fakat burası muhteşem. Buradaki teknolojik olanaklar Fransa’dakinin aynısı. Şehir merkezi son derece ilgi çekici. Fikrimi değiştirdim. Bu deneyim bizi olgunlaştıracak!”
Grégory Agnel, 16 yaşında: “Anne ve babamın arkadaşları daha önce Türkiye’ye gelmiş ve bize de çok güzel olduğunu söylemişlerdi. Herkes bana övgüyle bahsetmişti, gerçekten de hayal kırıklığına uğramadım. Lisenin yakınındaki yaya yolu (İstiklal cad.) bizim Fériol caddesine benziyor ama daha geniş. Ayrıca insanların günün her saatinde yemek yemeleri de beni çok şaşırtıyor. Yiyecek konusuna gelince örneğin kahvaltı çok değişik. Sizde tuzlu gıdalar, yumurta vs. yeniyor. Ben mısır gevreği türü tahılları tercih ettiğimi söyleyince buradaki ailem benim için satın aldı. Türklerin misafirperver olduğu söylenirdi, çok doğruymuş.”
Ossama Ait Salh, 18 yaşında: ” Burada olmak rüya gibi. Buraya geldiğimden beri benim için son derece önemli iki olay yaşadım; biri salı günü, Fenerbahçe Stadı’nda profesyonel oyuncuların antrenörleriyle yaptığımız bizi adeta kanatlandıran antrenman diğeri de geçen pazar izlediğimiz “Galatasaray-Bursaspor” birinci lig maçı. Felipe Melo, Emmanuel Eboué, Johan Elmander, Milan Baros, Tomas Ujfalusi, Kazım Kazım, Michael Chrétien Basser gibi star oyuncuları seyrettik. Buradaki arkadaşlarımızla da son derece uyumluyuz, çok sempatik insanlar.”
David Vitti, 18 yaşında: “Böyle bir misafirperverlikle ve böyle büyük bir kentle hiç karşılaşmamıştım. Kültürel değişim için sembol bir şehir. Burada her dinden insan var: Katolikler, Ortodokslar, Müslümanlar… Ve ayrıca Türkiye büyük bir spor ülkesi.”
