Cumhuriyetimizin 99. yaşını kutladığımız bugün, tarihte, sadece “bir kişi”nin “her şeyi” değiştirebileceğinin kanıtıdır. Mustafa Kemal Atatürk, 10. Yıl Nutku’nda 29 Ekim’in en büyük bayram olduğunu belirtmiş; bu bayramın ilk adımının, Türk Devrimi'nin miladî tarihi olarak Anadolu’da 19 Mayıs 1919’da Karadeniz’in kıyısında, Samsun’da, atıldığını Nutuk’ta ifade etmiştir. İşte bu ilk adım, Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçmek üzere İstanbul’dan ayrılmasıyla bir dönemin bitişinin, milletin tarihinde yepyeni bir sayfanın açılışının, Türk halkının emperyalist güçlere karşı ayağa kalkışının ve 29 Ekim 1923’e, istiklalden istikbale, uzanan tarihinin adıdır.
Atatürk, “Cumhuriyet”i kurmayı 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmadan önce planlamıştır. Bu projeyi Nutuk’ta şöyle anlatır: ,
“Efendiler… Bir tek karar vardı, o da milli egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.”
29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetimiz için Atatürk, hedef olarak “yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet” inşâsını, arasız devrimlerle sürdürme görevini de “Türk Gençliği”ne vermiştir. Fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür aydın Türk gençliğine: “Ey yükselen yeni nesil. İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Muhtaç olduğun kudret damarlarında asil kanda mevcuttur.” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etmiştir.
Cumhuriyet, öncelikle bir “Aydınlanma Devrimi”dir ve ruhunu da laiklikten alır. Cumhuriyet’in ilanı ile kuldan birey, ümmetten millet yaratılırken; egemenlik saraydan alınarak halka verilmiş, “Aklın” ve “Bilimin” gereği “Demokratik, Laik, Sosyal ve Hukuk” ilkesine sahip modern, çağdaş, uygar ve medeni bir devlet kurulmuştur. İşte bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti; barışçı, devrimci, gelişime ve değişime açıktır; fazilettir, uygarlıktır, modernleşmedir, özgürlük ve bağımsızlıktır.
Cumhuriyetimizin 99.yılını kutladığımız istiklalden istikbale uzanan özgürlük ve bağımsızlık yolunda, cumhuriyet değerlerine; Atatürk ilkelerine ve devrimlerine yürekten bağlı, çağdaş, eğitimli, yüksek ruh yapısına sahip ve fedakâr gençlerin sahip çıkacağına inancımız tamdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır” sözleriyle, cumhuriyetin “Kuruluş Felsefesi ve Temel Değerleri”ni emanet ettiği gençlerin elinde Türkiye Cumhuriyeti, “sonsuza kadar yaşayacaktır.”
Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümü yolunda, 99. yaşını kutladığımız Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
