Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.
Başa dön

07 ve 08 Mayıs 2008 Isviçre’de…

Özgürlüğün kalbi, merkezi İsviçre’de hiç gelmeyeceğini sandığımız, umutla beklediğimiz eğitim gezisindeyiz.

Olmadığımız kadar özgürüz burada. İstanbul’da olan koşuşturmadan uzağız. Bilmedigimiz bu yerde fizikle ilgili bildiğimiz her şey somutlaştı, canlandı. Sabah erken saatte CERN müzesine gittiğimizde başka bir dünyaya geldik sanki… Heykel sandığımız makineler, dikkatimizi en az müze kadar çeken çikolata, içecek makinesi derken konferans salonuna gittik, CERN hakkında bilgi aldık. Gün boyunca yetkililer bizimle ilgilendi.

Gün boyunca her makineyi büyük bir sabırla anlatan yetkililer, sorularımızı da yanıtladı. Bing beng patlaması, yapılacak deneyin anlatımı güncel ve ilginçti.Hakkında bilgi sahibi olduğumuz müze düşündüğümüzden çok farklı ve gerçekti.Çalışmaların yapıldığı dev odaların yanında küçücük kalmıştık.

Gün boyu enerji müzesi, ilk bilgisayarin parçaları ve özelliklerini dinledikçe bilgisayarın hayatımıza girişiyle, teknolojiyi iyi kullandığımızı sanarken bizim dışımızda robotlar, uzay üssünü anımsatan sistemler, sürekli kaydedilen sinyaller, görüşmeler, gözlemlerle kendimizi farklı ve uzakta hissettik. Bildiğimizi sandığımız şeylerin dışında ne kadar cok şey vardı burada bilmediğimiz ve yüzlerce insanın üstünde çalıştığı.

Ve… Günün sonunda uzandığımız çimenler,şişen ayaklarımız ve pekişen dostluklarımızla bizim için bambaşka bir gün daha bitti…

Serena-Gizem-Meril

daha fazla+
X