Nos 5 classes de Préparatoire sont, cette semaine, en traditionnelle Classe Verte, dont c’est cette année la 18ème édition.
Entre cours entièrement en français (français, civilisation, sciences et mathématiques, randonnées avec guides francophones pour découvrir concrètement les points vus en cours et veillées francophones, leur programme est chargé… mais les acquis académiques, les échanges officiels et officieux en langue française, le temps passé tou.te.s ensemble en tant que promotion reste une étape importante de l’inscription de ces élèves dans les valeurs de notre établissement.
Nous vous laissons découvrir, à travers leurs propres mots, leurs premières impressions.
Bu hafta 5 hazırlık sınıfımız, bu yıl 18. kez düzenlenen geleneksel Yeşil Sınıf’a katılıyor.
Tamamen Fransızca yapılan dersler (Fransızca, medeniyet, fen ve matematik), sınıfta işlenen konuları keşfetmelerine yardımcı olmak için Fransızca konuşan rehberlerle yürüyüşler ve Fransızca konuşulan akşamlar ile programları yoğun… ancak akademik başarılar, Fransızca resmi ve gayri resmi sohbetler ve seviye olarak birlikte geçirilen zaman, bu öğrencilerin okulumuzun değerlerine bağlılıklarında önemli bir aşama olmaya devam ediyor.
İlk izlenimlerini kendi sözleriyle keşfetmenize davet ediyoruz.
1- Processus d’intégration
Notre premier voyage d’intégration, nous sommes allés à Büyükada. C’était un voyage d’une nuit et de deux jours. Haz C et Haz B ont pris le bateau ensemble lundi matin. Nous nous sommes divisés en différents groupes et nous avons visité Büyükada. Les jeux éducatifs que nous avons joués pendant le voyage nous ont appris notre culture générale et notre français. Nous avons pris l’habitude de garder la nature propre en ramassant les déchets. La collecte des déchets à un système de points, nous avons collecté notre environnement avec encore plus d’ambition et de volonté. Au cours de la soirée, nous avons joué à un jeu amusant en français, chanté des chansons et passé un moment agréable. Même si c’était fatiguant pour moi, c’est un voyage très agréable. En début d’année, j’ai eu l’occasion de m’intégrer avec mes amis.
Notre deuxième voyage, nous sommes allés en Cappadoce. Nous nous sommes divisés en 4 groupes = Erciyes, Katpatuka, İhlara et Kızılırmak. Nous sommes allés en deux classes à Büyükada, donc je connaissais la plupart dans mon groupe mais en Cappadoce, il y a toutes les preparatoires; il y avait beaucoup de gens que je ne connaissais pas. Il y avait quelques personnes que je connaissais dans les 4 groupes. Même si au début je pensais m’ennuyer, j’ai changé mon pense. Nous étions très fatigués pendant la promenade, c’était très agréable.
Le premier jour, nous sommes allés à Ville souterraine et Vallée Blanche. Grâce à notre guide M. Ahmet, nous avons appris beaucoup de nouvelles informations.
Le deuxième jour, nous sommes allés aux Vallées rouge et rose et à la Poterie. Nous étions très fatigués à la fin de la journée, mais c’était très amusant.
1- Kaynaşma süreci ve geziler
İlk gezi olarak olarak Büyükada’ya gittik. Bir gece ve iki günlük bir geziydi. İki sınıf gidip geldik. Haz C ve haz B beraber pazartesi günü sabahı vapurla gittik. Büyükada’da farklı gruplara ayrılıp farklı rotalarla Büyükadayı gezdik, gezerken oynadığımız öğretici oyunlar hem genel kültürümüzü hem de fransızcamızı geliştirme imkanı sundu. Çöp toplayarak doğayı temiz tutma alışkanlığı edindik.Çöp toplamayı puanlı bir sisteme uyarlayarak çevremizi daha da hırslı ve istekli topladık. Uzun yürüyüşlerle Büyükada’yı yakından tanıdık. Akşam etkinliğiyle fransızcamızı keyifli bir oyun oynadık, şarkı söyledik ve keyifli zaman geçirdik. Benim için ne kadar yorucu olsa da çok öğretici ve keyifli bir geziydi. Senenin başlarında ben arkadaşlarımla kaynaşma fırsatı bulmuştum.
İkinci gezi olarak Kapadokya’ya gittik. Bizi 4 gruba ayırdılar= Erciyes, Katpatuka, İhlara ve Kızılırmak. Büyükada’da iki şube olarak gitmiştik bu yüzden çoğunluğu tanıyordum ama Kapadokya’da bütün hazırlıklar olduğundan tanımadığım bir sürü kişi vardı. Bizi ayırdıkları 4 grupta tanıdığım çok az kişi vardı ilk başta sıkılırım diye düşünsem de ilerleyen zamanlarda fikrimi değiştirdim. Yürüyüş sırasında çok yorulsak bile çok keyifli geçti.
Biz ilk gün, Ville souterraine ve Vallée Blanche’a gittik. Rehberimiz Ahmet bey sayesinde de bir sürü yeni bilgi öğrendik.
İkinci gün ise Vallées rouge et rose ve Poterie yani çömlek yapmaya gittik. Gün sonu çok yorulduk ama gayet eğlenceliydi.
2- Une anecdote rigolote
Nous avons été trop fatiguées parce que nous nous sommes réveillés très tôt pour aller à l’aéroport. Après la conférence dans la Grande Disco nous avons pris le bus pour visiter la ville Souterraine.Quand nous nous sommes assis au bus le guide a raconté quelque chose d’important sur la ville souterraine mais nous n’avons pas pu écouter parce que nous avons voulu dormir.Monsieur Julian a remarqué que nous n’avons pas écouté il a commencé à chanter des chansons génials(!) avec le microphone qui a le volume maximum Nous avons été tous réveillés et un peu choqués mais il a continué à chanter les merveilleuses chansons et nous sommes fascinés par sa voix.
2- Komik bir anekdot
Havaalanına gitmek için çok erken kalktığımızdan ötürü çok yorgunduk. Grand Disco’daki konferanstan sonra Derinkuyu yeraltı şehrini ziyaret etmek için otobüse bindik. Otobüse bindiğimizde rehber Yeraltı Şehri hakkında önemli bilgiler verdi ama biz dinlemek istemedik çünkü uyumak istiyorduk. M. Julian dinlemediğimizi fark etti ve mikrofonun sesini tamamen açarak harika(!) şarkılar söylemeye başladı. Hepimiz ayıldık ve biraz şok olmuştuk ama o harika şarkıları söylemeye devam etti ve biz de sesine hayran kaldık.
Beren ÇAĞRI – Beril ABAMOR – Ece KAHYAOĞLU — Le groupe KIZILIRMAK
3- Dans ma valise, j’ai mis… l Valizime … koydum
→ un short en jean car je pense qu’il va faire beau l bir kot şortu çünkü hava çok sıcak olacağını düşündüm (Rüzgar)
→un gaufrettes car j’ai apporté 9 gaufrettes parce que j’ai faim.Acıktığım için 9 tane gofret getirdim.(kuzey)
→une lampe de poche parce que nous allons aller souterrain. l Bir meşale, çünkü yeraltına iniyoruz. (Defne Ceylin)
→ 5 robes pour le disco parce que je n’ai pas pu décider. | Disko için 5 tane elbise getirdim çünkü karar veremedim.(Yasemin)
→ un spray anti-mouches parce que je pensais qu’il y aurait des mouches./sinek spreyi getirdim çünkü sinek olacağını düşündüm.(Su)
→Rasoir pour raser Ali l Ali’yi tıraş etmek için tıraş makinesi (Emre)
→un maillot de bain parce que je pensais que je pourrais aller dans la piscine/mayo çünkü havuza girebileceğimi düşündüm.(Feride)
→un l’huile solaire parce que je pensais bronzer en Cappadoce./Kapadokya’da bronzlaşmayı düşündüğüm için güneş yağı getirdim.(Ahmet)
La classe Erciyes
4- En Cappadoce, nous avons appris les mots… l Kapadokya gezisinde, aşağıda kelimeler öğrendik
- un chameau – bir deve
- Une église: Kilise
- Un brique: Tuğla
- Les pays de beaux chevaux
- Les cheminée de fée: péri bacası
- Un doublé: kaynak
- Du blé: buğday
- La roche: Kaya
- La cendre: Kül
- Les pigeonniers: Güvercinlik
- une vallée: vadi
- un chemin: patika
- une promenade: yürüyüş
- une roche: kaya
- des cendres: küller
- une route: araba yolu
- un abricotier: kayısı ağacı
- Randonnée: Doğa yürüyüşü
- Doubler: Kaynamak
- Un fer: Demir
- Une route: Yol
- Une praire: Çalı
- Une amande: Badem
- Traverser: Karşıdan karşıya geçmek
- Une étable: Ahır
- Une cité souterraine: Yer altı şehri
- Un fruitier: Meyve ağacı
- Un mouton: Koyun
- Une vigne: Üzüm bağı
- Un pommier: Elma ağacı
- Un amandier: Badem ağacı
- Une roche: Kaya
- Une église: Kilise
- Un abricot: Kayısı
- Une amande: Badem
La classe Erciyes

