Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.
Başa dön

Murat Gülsoy’la “İstanbul’da Bir Merhamet Haftası”

10. sınıflar, 9 Aralık 2013 Pazartesi günü medyatekte, Murat Gülsoy’la "İstanbul’da Bir Merhamet Haftası" kitabıyla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiye katılan öğrencilerimiz bu buluşmayla ve yazarla ilgili izlenimlerini paylaşıyorlar...

“Murat Gülsoy’la söyleşi gayet iyi geçti. Yazıları kadar sohbeti de sürükleyiciydi.”
Onur Ayberk Çakmak

“Yazarlık ve karakter yaratımı hakkında verdiği bilgi ve önerilerin, gelecekte yazacağım yazılarda bana yol göstereceğine inanıyorum.” Feyza Beştok

“Yazarların hepsi gece kuşu değilmiş meğer; günün ortasında yazan, söyleşilere gelip sözü dinleyiciye veren, onun her sorusuna detaylı cevap veren yazarlar da varmış. Çok zeki yazarlar da varmış, kitabını ve karakterlerini en ince detayına kadar planlayan Murat Gülsoy da iyi ki böyle bir yazarmış.” Deniz Karabıyıklı

“Samimi bir ortam, zevkli bir soru cevap söyleşisi… Yoğun programında bize zaman ayırmasıyla teşekkürlerimi kendisine iletiyorum.” Utku Dereçayırlı

“Saygı ve etkileşimin birbirine bağlanması, yapılan bu etkinlikte benim fark ettiğim birincil özellikti. Bu etkinliğin, bu söyleşinin başında sözün biz öğrencilere verilmesi ve yazarın bizim sorularımız ve merakımız üzerinden söyleşinin devamını getirmesi ve bir soruyla söyleşinin seyrini değiştirebilmesi beni çok etkiledi.” Ulya Yılmaz

“Murat Gülsoy, “İstanbul’da Bir Merhamet Haftası” kitabıyla ilgili sorularımızı cevaplamak için okulumuza geldi. 2003’den beri Boğaziçi Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık kursu veren yazar, her insanın bir resmi farklı yorumladığını görmüştür. Yazar kitabında Max Ernst’ün sürrealist resimlerini kullanmıştır.

Kabataş Erkek Lisesi mezunu olan Gülsoy, genç yaşlarında mühendis olmaya karar vermişken; üniversite yıllarında edebiyata merak sarmıştır. Üniversite yılları sırasında bol bol Oğuz Atay kitapları okuyan yazar, kendisinin de yazabileceğini düşünmeye başlamıştır. 1990’lı yıllarda çıkardığı “Hayalet Gemi” adlı dergisinde Max Ernst’ün resimlerini inceleyen yazar, resimlerinin bir ana fikrinin olmadığını anladıktan sonra, her insanın bu resimleri farklı bir şekilde yorumlayacağını düşünüp 8 karakteri olan bir kitap yazmaya karar vermiştir. Kitaptaki yazar, 7 kişiden 7 sürrealist resme baktıklarında neler gördüklerini yazmalarını istiyor. Murat Gülsoy kitabını yazmaya başlamadan önce dokuzdan fazla karakter yaratıyor; ama bu karakterlerin bazıları “ölüyor” çünkü gerçek hayatta olduğu gibi, kitaptaki yazara cevap vermek istemeyen, sanatsal tarafı olduğunu düşünmeyen karakterler de ortaya çıkıyor. Yazar karakterlerinin oluşumunu anlatırken bir kitabın ne kadar başarılı olduğunu karakterlerin gerçekçiliği ile anlayabileceğini anlatıyor bizlere. Resimlerden ilham alan yazar, kitabında bir olay öyküsünün olmadığını söylüyor ve tıpkı Max Ernst’ün resimleri gibi yazılan düşüncelerinin de herhangi bir ana fikri olmadığını söylüyor. (Murat Gülsoy, karakterlerin isimlerini de özellikle basit ve içinde bir anlam taşımayan isimlerden seçtiğini ekliyor) Gündüz vakti yazmayı seven yazar resimleri yorumlayan yedi karakterin hem kendisinden hem de etrafındaki insanlardan parçalar taşıdığını söylüyor. Gülsoy, karakterlerin resimleri yorumlama tarzının ve resimle ilgili düşüncelerinin onların kişilikleriyle ilgili bilgiler verdiğini belirtiyor.

“İstanbul’da Bir Merhamet Haftası” kitabıyla edebiyatın kurduğu dünyalarda anlam aramaya çıkmış olan yazar Murat Gülsoy, bir yıl içinde yazdığı kitabının bir yazı çalışmasına benzediğini söylüyor. Ayrıca, kitabını yazmasının bu kadar uzun sürmesinin nedenini bir karakteri yazdıktan sonra yazmaya yaklaşık iki hafta ara vermesine bağlıyor, bu arayı vermesinin sebebi karakterler arasında düşünce farkı oluşturabilmek için düşünce geliştirmesidir.” Selin Şahin

Murat Gülsoy’un internet sayfasında buradan ulaşabilirsiniz.

daha fazla+
X