Atık suların geri kazanımı ve şehir şebeke suyunun arıtılması
Bahçeşehir Atıksu Biyolojik Arıtma Tesisi’ni ziyaret ettik. Bu tesis İstanbul’daki küçük tesislerden biriydi, buna rağmen makineler oldukça büyüktü. Burası atık suların temizlendiği yer. Bu tesis 1998’de kurulmuştur ve çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürmektedir.
İlk gittiğimiz tesiste amaç; kirli suları olabildiğince temizleyerek denize veya o bölgedeki su kaynağına akıtmak ve çevre kirliliğini en aza indirgemektir. İSKİ’de sadece pet şişe veya görebildiğimiz katı maddeler değil; hem görünen hem görünmeyen inorganik maddelerin arıtılması yapıldığını öğrendik. Örneğin bu çalışmalar sonucu Haliç temizlenmiştir. Eğer Haliç temizlenmeseydi korkunç bir koku ve çevre kirliliği oluşacaktı.
Bu arıtma sisteminde ünitelerin olduğunu rehberimiz bize tek tek açıklamalı olarak anlattı. Bu ünitelerin adları yaptıkları işlevlere göre değişiyordu.Üç tane işlemden geçtiğini söyledi; ön arıtma, biyolojik arıtma, kimyasal arıtma. Arıtma aşamalarını bize teorik olarak anlattıktan sonra bu işlemi canlı olarak görmek amacıyla makinelerin yanına gittik. Gerçekten de anlattığı tüm aşamalar gözle görünür bir şekilde bize sunuluyordu. Kahverengi balçık halindeki suyun, tertemiz,saf ve saydam bir suya dönüştüğüne hepimiz şahit olduk. Bu tesisteki gezimizden sonra ikinci gittiğimiz tesisin adı ’ İkitelli Arıtma Tesisi’ idi. Bu tesisin diğer tesisten farkı, burada pis sular arıtılmıyor tam tersine göl ve barajlardan alınan tatlı sular temizlenerek şehrin su ihtiyacının karşılanıyor olmasıydı. Bu tesis rehberimizin söylediğine göre iki su kaynağından yararlanıyor; Terkos Gölü ve Sazlıca Barajı. Arıtmada ızgaralara genellikle balık ve midye kabuklarının takıldığını söyleyen rehberimiz sonucun tertemiz ve pürüzsüz olduğunu bize gösterdi. Şehir şebeke suyunun fiziksel ve kimyasal özellikleri açıklandı. Çok yararlı bir geziydi.