Saat sekize çeyrek kala Auberge’den hareket ettik. Metroyla St. Lazare Garı’na gittik. Biraz bekleyip saat 9’da trene3 bindik. Sabah Paris soğuktu. Sonra tren değiştirdik. Bréautet’de başka birtrene binip Fécamp’a vardık. Kaldığımız Fransız arkadaşlar garda bizi bekliyordu. Bazılarımız önceden tanışıyıordu. Birbirlerini özlemişlerdi. Yeniler de hemen kaynaştı. Çok çabuk çok iyi bir grup olduk.
Ama Fécamp Parisden bile soğuktu. Soğuk olmasına rağmen çok güzel bir manzarası var. Doğayı görebiliyoruz. Evler çok güzel, tuğladan yapılmışlar ve trafik yok.
Fransızlarla beraber tiyatro binasına gittik. Claude-Alice bize etrafı gösterdi, orada çalışanlarla tanıştık. Çok şirin bir yer.
Sonra tiyatro yaptıkları stüdyoya gittik. Bize ufak bir gösteri hazırlamışlardı. Belediye Başkanı oradaydı, çok onur duyduk. Kültür Ateşi de bizleydi. Konuşmasında Türkiye’den bahsetti, ülkemizi gerçekten tanıyordu. Konuşmasının bir bölümünde şunlardan bahsetti :
“Bugün, Istanbul’dan gelen Sainte Pulcherie Lisesi öğrencileriyle Fécampli Guy de Maupassant Lisesi oğrencileri arasında 2. kez gerceklesen kultur değisim programının baslanğıcı; Bu proje tiyatro uzerine aynı zamanda kaynasmayı ve birbirimizi tanımayı kapsıyor.
Baskasini tanimanin en iyi yollarçalıştıkndan biri de onun kulturunu oğrenmektir.
Unutmayalım, hepimiz bir baskasının yansımasıyız.
Fécamp bu kulturel değisimden dolayıcok mutlu ve bugun bizimle olan, bu calismaya katılan herkesi takdir ediyoruz.”
Daha sonra asağıya indik. Beraber yemek yedik ve birbirimizi daha iyi tanıma firsatini ele gecerdik. Tiyatro calışmalarının yapıldığı studyoya, Soulsou ya donduk. 3 saat profesyonel bir palyaco olan Pauline le palyaco tekniklerini çalıştık. Onceden palyacoları sevmezdim artık seviyorum. 10 dakikalık arada da tiyatronun kostum salonunu gezdik.
Guven duymayı ogreten, kendini kontrol etmeyi oğreten egzersizler yaptık.
Tiyatro cikisi evlerimize dağıldık,kaldığımvz aileleri tanıdık.
Tekrar saat sekizde Soulsou da toplandık. 10 a kadar Pauline çalıştık.
Bittikten sonra herkes eve gitti.
Gercekten yorgunduk ve uyuduk.